Sony RX1 Ayrıntılı İnceleme

Sony RX1 ilk full frame aynasız fotoğraf makinesi olarak duyurulduğunda herkeste olduğu gibi bende de büyük heyecana yol açtı. Şuna eminim aslında, aynasızlar piyasaya girdiğinden beri yeni bir segment oluşturdular ve bu segment tüm dünyada çok hızlı büyüyor, Türkiye’de bu kadar büyümemesinin sebebi tamamen fotoğraf hizmetini alanların büyük fotoğraf makinesi sevmeleri. Herhalde Sony RX1 ile bir işe gitseydim, “O kadar para veriyoruz, bununla mı çekeceksin?” derlerdi. Oysa ki önemli olan sonuçta verdiğimiz iştir, ama piyasa ne yazık ki böyle işlemiyor.







Sony Fotoğraf Makineleri Nasıl?

Yazıya başlamadan önce bu konu hakkında kısa bir giriş yapmak istiyorum. Türkiye’de Canon ve Nikon ‘un ciddi ezici üstünlüğü var piyasada. Canon %65 gibi inanılmaz büyük bir payı almış durumda. Nikon arkasından geliyor ama geri kalan diğer markalar bu pastadan pay almak için ciddi bir rekabetin içindeler. Sony bu konuda çok ciddi inovasyonlar yapan bir firma. Samsungla beraber son yıllarda büyük değişim içindeler ve Sony ‘nin geliştirdiği teknolojiler gerçekten ilgi çekici. Nikon’un çoğu fotoğraf makinesine sensör vermesinin yanında geliştirdiği SLT teknolojisi ile tam zamanlı otomatik netleme yapabiliyor, özellikle videoda yanına yaklaşabilen bir marka yok. Eğer DSLR ile video çekmek istiyorsanız mutlaka Sony ‘leri bir deneyin.
Daha önce Sony Alpha99 İncelemesi yazımda gene olarak değindiğim tüm Sony avantajları RX1′de de görüyoruz.
Ayrıca yine İnönü’ye Veda yazımdaki fotoğrafları da Sony RX1 ile çektim.

Sony RX1 Gövde Kalitesi


Her şeyden önce çok minimal bir tasarıma sahip. Gördüğünüzde etkilenmemeniz mümkün değil, küçücük bir makine ve full frame sensöre sahip. İlk bakışta zaten kağıt üzerinde her şey 10 numara, hafif ve taşınabilir. Gövde neredeyse tamamen siyah, küçük turuncular ve maviler dizaynı güzelleştirmiş. Makinenin çok daha kompakt olabilmesi için Sony lensin %20sini de gövdenin içine gömmüş ve buna değmiş gibi görünüyor. Önünde Carl Zeiss 35mm f/2 lens var ve değiştirilemiyor. Zaten RX1′in tek dezavantajı da bu, lensi değiştirilebilir değil.Ama lens inanılmaz iyi. Full frame ve Zeiss kalitesi birleşince ortaya süper net, sığ alan derinlikli fotoğraflar çıkıyor.Lens üzerinde diyafram halkası var ve diyaframı buradan değiştiriyorsunuz, manuel hissi de bu sayede vermişler. Body oldukça sert bir malzemeden üretilmiş, yıllardır DSLR kullanan biri olarak özellikle şunu söyleyebilirim ki DSLR gövdeleri genelde magnezyum alaşımdır, sanki RX1 daha sert bir malzemeden yapılmış gibi, hissiyat daha kuvvetli.

Gövdenin üst tarafında bir hot-shoe adaptörü var, bazı Sony DSLR ‘larda Sony’e özel flaş girişi kullanıldığını görmüştük, bu da ekstra bir aparat gerektiriyordu, neyse ki RX1 klasik flaş girişi olan hot-shoe ‘yu kullanıyor ve eski flaşlarımızı da çalıştırabiliyoruz. Tabii yine de elektrik değerlerinden emin olmadan her flaşı takmamanızı öneririm. Hemen sağ tarafta klasik mod kadranı var, Sony’e alışkın olmayanlar burada panaroma modunun olmasına şaşırmış olabilirler ama Sony panaromayı da bir modmuş gibi kullanıyor. Yine hemen sağında açma/kapama butonu ve sağ tarafında poz telafisi kadranı var, bunun açıkçası bu kadar kullanışlı olacağını düşünmemiştim, DSLR’larda neredeyse hiç kullanmadığım bu özellik bu makinede bana ciddi zaman kazandırdı, örneğin alttaki fotoğrafta ters ışık olduğu için +1 ve hatta bazen +2 değerlere çıkarak çekim yaptım. 



Arka tarafına baktığımızda da temiz bir tasarım görüyoruz. Artık bir standart haline dönüşmüş olan 3″ LCD yine yerini almış durumda. Üstte çektiğimiz fotoğraf/videoları görmeye yarayan “play” butonu var. Hemen sağ tarafta enstantaneyi değiştirmeye yarayan kadran (daire) var. Menü ve silme tuşu da gayet net yerleştirilmiş ve minimal tasarım bozulmamış. Tuşların hissi de gayet iyi bazı ucuz makinelerde olduğu gibi uzun zaman kullanınca kopacakmış gibi olan his yok. Vizör olmadığını fark etmişsinizdir, bu bir dezavantaj evet, Sony harici olarak bir aksesuar sağlıyor ve hot-shoe adaptöründen bir vizör takabiliyorsunuz ama fiyatı 450$ yani ciddi pahalı. Ayrıca gövde SD kartı destekliyor, tek SD kart girişi var.

Otomatik Netleme:

DSLR’larda bulunan kadar hızlı bir netleme tabii ki yok Sony RX1′de ama aynasız segmentte gördüğüm en hızlı netlemelerden. Buna tabii önündeki harika lens de destek veriyor. Eğer Canon 600D gibi bir giriş seviyesi DSLR kullanıyorsanız ve elinize bir kere de olsa Canon 1DX gibi profesyonel gövde aldıysanız arada çok ciddi netleme hızı farkı görürsünüz. Benzer bir fark da Canon 600D ile Sony RX1  arasında var. Sony RX1 kontrast odaklı çalışıyor ve buna göre odaklama yapıyor.

Şarj ve Pil Ömrü:

Sony, ne yazık ki şarj opsiyonu olarak beraberinde gelen kabloyu makineye takma yolunu seçmiş, yani harici olarak pili şarj edemiyorsunuz, kablo direkt makineye bağlı olduğu için makineyi kullanırken yedek pili şarj etme olasılığınız da yok. Profesyonel kullanıcılar için bu büyük bir dezavantaj.  Pil ömrü de yaklaşık 400-500 fotoğraf kadar. Aynasız sistem için kabul edilebilir bir değer.

Genel Görüşler ve Kullanım:

Hiç abartmıyorum; tek kelime ile mükemmel. Kocaman makineler taşımaktan sıkıldıysanız ve her gün yanınızda iyi bir fotoğraf makinesi taşımak istiyorsanız bundan daha iyisi olamaz, keşke lensi değiştirilebilseydi evet ama üzerindeki Carl Zeiss 35mm f/2 lens o kadar iyi ki her çekimden sonra bakıp şaşırıyorsunuz. f/2′de bile gayet keskin, tüm Sony gövdelerde bulunan dahili titreşim engelleyici bu makinede de oldukça gelişmiş şekilde kullanılıyor. Ben normal şartlarda 1/50 altında çekim yapamazken Sony gövdelerde 1/20lere kadar rahatlıkla inebiliyorum. Verdiği alan derinliği harika, neredeyse 3 boyutlu fotoğraflar veriyor. Full frame, hafif ve taşınabilir, daha başka ne ister ki insan? Full frame sensöre sahip olduğu için bütün diğer aynasızlardan ve full frame olmayan DSLR ‘lardan daha iyi ISO sonuçları var. Bu makine ile çektiğim bazı fotoğrafları sosyal medyada paylaştığımda “Küçücük makineye o kadar para verilir mi?” gibi iğnelemeler almıştım ama emin olun verilir,yurtdışı fiyatı 2800$ ve zaten full frame en ucuz DSLR 2000$, yanına 35mm f/2 Zeiss gibi bir lens almaya kalksanız bundan daha ucuza bulamayacaksınız, dolayısıyla Sony RX1′e bu para kesinlikle verilir ve hiç pişman olmayacağınıza da eminim.

Örnek Fotoğraflar:

 





Labels:



Leave A Comment:

Blogger tarafından desteklenmektedir.